12 Nisan 2012 Perşembe

ADIYAMAN
























ADIYAMAN







YÜZÖLÇÜMÜ: 7.614 km²








NÜFUS: 290.382 (2015)







İL TRAFİK NO: 02










İLÇELER: Adıyaman (merkez), Besni, Çelikhan, Gerger, Gölbaşı, Kâhta, Samsat, Sincik, Tut.








İLGİ ÇEKİCİ YERLER: Adıyaman, Kâhta ve Besni Kaleleri, Adıyaman Müzesi, Cendere Köprüsü, Nemrut Dağı Kalıntıları, Karakuş Tepesi, Pirin (Perre) ve Gümüşkaya Mağaraları, Gölbaşı Gölleri.







İl Kültür Müdürlüğü






Tel: (416) 216 12 59 / 216 19 91

Faks: (416) 216 24 78








Müze






Adıyaman Müzesi

Adres: Atatürk Cad. Adıyaman

Tel: (416) 216 29 29

Faks: (416) 216 98 98







Örenyerleri






Nemrutdağı Örenyeri – Kahda/Karadut

Aresemeia Örenyeri – Kahda/Kocahisar

Eski Besnil – Eski Beni/Merkez

Pirin Örenyeri – Adıyaman/Merkez







Festivaller:






Kavun Festivali

Besni

1-15 Temmuz








Resim: Nemrut – Kommagene Krallığı Kalıntıları







GENEL BİLGİLER






Adıyaman, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin batısında yer alan, tarih sahnesindeki yeri ilk insanlara dek uzanan, pek çok değişik kültüre merkezlik etmiş olan bir kültür ve turizm kentidir. Dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri olan Adıyaman toprakları üzerinde, insanlık tarihinin bütün evrelerine dair bulgular elde edilmiştir. Adıyaman, dünyanın 8. harikası olarak anılan Nemrut Dağı eserleri, Kommagene uygarlığının kalıntıları, dünyanın 4. büyük barajı olan Atatürk Barajı,Çamgazi barajı, kış kampı organizasyonu, dünya birinciliğine sahip halk oyunları ile öne çıkan bir kenttir.









MÜZELER VE ÖREN YERLERİ








Arsameia Ören Yeri (Nymphaios Arsameia’sı): Kral I. Antiochos kitabelerinde söz edildiğine göre, Arsameia İ.Ö. 2. Yüzyılın başlarında Kommagene’lerin atası Arsemez tarafından Kahta çayının doğusunda Eski Kahta kalesinin karşısında kurulmuş Krallığın yazlık başkenti ve idare merkezidir.

Güneydeki tören yolunda Mitras’ın kabartma steli, ayin platformu üzerinde Antiochos-Herakles tokalaşma steli ve bunun önünde Anadolu’nun bilinen en büyük Grekçe yazıtı, yazıtın bulunduğu yerden başlayan 158 m. derine inen bir tünel ile yazıtın batısında benzer bir kaya dehlizi bulunmaktadır. Tepe üzerindeki platformda Mithridathes Callinichos’un mezar tapınağı ve sarayı yer almaktadır. Arsameia ören yeri, Adıyaman’a 60 km. uzaklıktadır.








Yeni Kale: Adıyaman’a 60 km. uzaklıkta Kocahisar köyü yakınındadır. Kommagene’ler tarafından inşa edilen Yeni Kale, karşısındaki Arsemeia ile birlikte kullanılmıştır. Romalılar ve ardından Memluklular tarafından restore edilen Kale en son 1970′lerde kısmen onarılmıştır. Kale içinde çarşı, cami, zindan, su yolları, güvercinlik kalıntıları ve kitabeler bulunmaktadır. Kale’den Nymphois’e inen su yolu bir tünelle Arsameia’ya başlanmıştır. 80 metreyi bulan bu yolla halen suya ulaşmak mümkündür.









Derik Kalesi: Cendere Köprüsünden sonra Sincik yolu üzerindeki Datgeli köyünün yakınlarındaki 1400 m. rakımda bulunan tepenin üzerine kurulmuştur. M.S. 70′lerde Romalılar tarafından inşa edildiği ve 300′lere kullanıldığı tahmin edilen, içerisinde büyük bir tapınak bulunan bölgenin kutsal alanı kabul edilen kalenin hemen yakınında Kommagene döneminde inşa edilen Temenos kalıntıları bulunmaktadır.










Gerger Kalesi (Fırat Arsameia’sı): Adıyaman’ın Kahta İlçesine 85 km. uzaklıkta bulunan, tarihi Geç Hitit dönemine dayanan kale, Fırat nehrinin batı yakasında yer almaktadır. M.Ö. II. yüzyılda Kommageneliler’in atası olan Arsames tarafından kurulmuştur. Sarp kayalar üzerine, Aşağı ve Yukarı Kale olmak üzere iki bölümde inşa edilen Gerger Kalesi’nin batı surlarında Kral Samos’a ait bir kabartma bulunmaktadır. İslami dönemde de kullanılan kale içerisinde cami, dükkanlar ve su sarnıçları bulunmaktadır.









Perre Antik Kenti: Adıyaman kent merkezine 5 km. uzaklıkta, Kuyucak köyü yolu üzerindeki Pirin köyündeki kalıntılar 200 civarındaki kaya mezarı ve yerleşim yerine sahiptir. Antik çağdan kalan bu nekropol ve çevresi Kommageneliler döneminde önemli bir yerleşim merkezi olmakla birlikte, asıl Romalılar döneminde gelişmiş bir kenttir. Girişleri kabartmalarla süslenmiş birbirine geçişli içerisinde lahitler yerleştirilmiş kayaların içine oyulmuş mezar odaları şeklinde kalıntılardır.








ANITLAR








Karakuş Tümülüsü (Kadınlar Anıt Mezarı) Milli Parkın güneybatısında Adıyaman-Kahta girişinde bulunan, Kommagene Kralı II. Mithridates tarafından annesi İsas adına yaptırılan anıt mezar, sütun üzerindeki kartaldan dolayı Karakuş Tümülüsü olarak anılmaktadır. Doğu, batı ve güney yönlerde dörder sütun varken günümüze doğuda iki, batıda ve güneyde birer sütun kalmıştır. Doğu sütun üstünde aslan ve kartal heykel kalıntıları, batıdaki sütunun üstünde tokalaşma steli, yerde aslan heykel parçası vardır. Nemrut Dağı giriş noktası olarak belirlenen Karakuş Tümülüsü, Milli Park içersindedir.








Sofraz Tümülüsü İl merkezine 45 km., Besni ilçesine 15 km. uzaklıkta, Üçgöz (Sofraz) köyündedir. 15 m. Yüksekliğinde olan mezarın üzeri kırma taş ve molozla örtülüdür.







Sesönk (Dikilitaş) Besni ilçesinin 33 km. güneydoğusunda, Kızıldağ üzerinde Kommagene Kralı II. Mithridates tarafından inşa edilen anıt mezar, her biri yaklaşık 10 metre yükseklikte üç çift sütunla çevrelenmiştir. Sütunları üzerinde kadın, erkek ve aslan kabartmaları bulunmaktadır.








Karadağ Tümülüsü Adıyaman’a 5 km. mesafede, Karadağ eteğindedir, 2 bölümden oluşan bir kaya mezarı vardır.







Beştepeler Adıyaman’a 25 km. mesafedeki Ilıcak Köyü sınırları içindedir. Yığma taşlardan yapılmış 6 adet tümülüs mezar bulunmaktadır. Mezarların, Kommagene Kraliyet ailesine ait soylu kişiler için yapıldığı tahmin edilmektedir.







Malpınarı Kaya Yazıtı Adıyaman’a yaklaşık 35 km. uzaklıkta Malpınar mezrasında doğal kaya üzerine oyulmuş Hiyeroglif bir kitabe ve kayalara yapılmış yerleşim birimleri Geç Hitit dönemine aittir.







KÖPRÜLER








Cendere Köprüsü Adıyaman’a 55 km. uzaklıkta ve Karakuş tümülüsünün kuzeydoğusundadır. Kahta çayının en çok daraldığı kesimde iki ana kaya üzerinde 92 iri kesme taştan yapılan bir büyük kemer ve doğu tarafındaki küçük bir tali kemerden oluşur.

Köprü, depreme karşı korunacak şekilde, sütunlara köprüye esneklik payı verilerek inşa edilmiştir. Köprünün hemen alt tarafında bulunan Kommageneliler’in Antiochos Theos döneminde inşa ettiği 5 kemerli diğer bir köprü, Romalılar tarafından yıkılmıştır.








Göksu – Kızılin Köprüsü Gümüşkaya köyü ile Ağcin köyü arasında Göksu çayının daraldığı bir noktada kaya zemin üzerinde kurulan köprü Roma dönemine aittir. Orta kemerin dışında genel olarak sağlam durumdadır.








Altınlı Köprü Köprünün büyük bir kemeri ve kademeli olarak küçülen üç kemeri daha vardır. Köprü taşları harç kullanılmadan sıkıştırma (Cendere) stiliyle yapılmıştır.







Kaya Mezarı ve Mağaralar








Haydaran Kaya Mezarları Adıyaman’ın 17 km. kuzeyinde Taşgedik Köyü sınırları içinde yer alır. Kaya mezarlar ve Güneş Tanrısı Hellias ile Kral Antiochos’un tokalaşma kabartmaları vardır.







Turuş Kaya Mezarları Adıyaman il merkezine 40 km. uzaklıkta ve Adıyaman-Şanlıurfa karayolunun 1 km. batısında yer alan Turuş Kaya Mezarları Roma Dönemine aittir. Mezarlar zeminden aşağıya doğru ana kaya oyularak yapıldığından mezarların girişine aşağıya doğru inen 10-13 basamaktan sonra ulaşılır. Bazılarının duvar ve kapı girişlerinde çeşitli figürlerde kabartmalar bulunmaktadır.







Dolmenler Dikilitaşın kuzeyindeki kayalık alanlarda, Aşağı hozişi köyü yakınlarında dolmen tipi mezarlar bulunmaktadır. Sala benzeyen iki büyük kayanın birbirine çatılması ile yapılan bu mezarların Taş Devri insanlarından kaldığı tahmin edilmektedir.







Zey Adıyaman’a 7 km. mesafede, Zey Köyü yakınında, erken dönem Hıristiyanların yaşadığı yerleşim birimleri bulunmaktadır. Köyde ayrıca Şeyh Abdurrahman Erzincani’ye ait bir türbe ve cami yer alır.







Göksu Mağaraları Göksu ırmağı boyunca yer alan 40 – 50 m. yükseklikteki sarp kayalıklar üzerinde doğal mağaralar bulunmaktadır. Besni tarafında Kızılin ve Sarıkaya Köyleri ile Adıyaman tarafında Gümüş Kaya ve Mal Pınarı civarında yoğunlaşmıştır.







Palanlı Mağarası Adıyaman’ın 10 km. kuzeyinde Adıyaman – Çelikhan – Malatya karayolunun üzerinde Palanlı köyünde yer almaktadır. M.Ö. 40.000 yıllarında kullanılmış doğal bir mağaradır. Duvarında bulunan ve halen fark edilen geyik figürü yalın kontur çizgilerle oluşturulmuştur. Mağaranın yer aldığı derin vadi ise ender bulunur bir doğa parçasıdır.







Kitap Mağarası Kayaların oyulmasıyla oluşturulmuş (demir Kale 1) adıyla anılan, ikişer katlı erken dönem Hıristiyanların yaşadığı yerleşim birimleri bulunmaktadır. Mağaralara İndere köyü (Zey) içinden yaya olarak gidilmektedir.








Gümüşkaya (Palaş) Mağaraları Adıyaman ilinin 40 km. güneybatısında Göksu nehri kenarında aynı adla anılan köyün batısında kayalardan oyma tünel şeklinde birbirleri ile bağlantılı çok sayıda mağaralar yer almaktadır. Tarihte konut olarak kullanılan bu mağaraların M.Ö. 150 yılında yapıldığı tahmin edilmektedir.









Camiler ve Kiliseler

Ulu Cami, Çarşı Cami, Kab Cami, Musalla Cami, St. Paul Kilisesi en önemlileridir.









Adıyaman Camileri








Nemrut (Kahta)

Adıyaman’ın 103 km doğusundadır. Tümülüs ana kaya üzerine kırma taşların yığılmasıyla oluşturulmuştur. Tümülüsün doğu, batı ve kuzeyinde ana kaya düzleştirilerek teraslar düzenlenmiş, doğu ve batı teraslarda tanrı heykel ve kabartmaları yapılmıştır.







Arsemia (Kahta)






Adıyaman’a 63 km uzaklıkta olup, Kahta çayının doğusundadır. Güneyindeki tören yolunda Mitras’ın kabartma steli, ayin platformu üzerinde Antiochos-Heracles tokalaşma steli ve bunun önünde döneminin Anadolu’da bilinen en büyük kitabesi vardır.







NE YENİR?






Çiğ köfte, İçli Köfte, Basalla (ekşili köfte), Cılbır, Mercimekli Köfte, Pestil, Yapıştırma ve Hıtap, Adıyaman’ın ünlü yemek türlerinden bazılarıdır. İl merkezinde yöresel yemeklerin bulunduğu lokantalar mevcuttur. Kahta ilçesindeki Baraj Gölü kıyısında balık yenebilir. Nemrut Dağı yolu üzerindeki konaklama ve kafeteryalarda yeme-içme olanağı mevcuttur.






NE ALINIR?






Adıyaman’ın kent merkezinde bulunan tarihi çarşı Oturakçı Pazarı’nda yöreye özgü halı, kilim, cicim, heybe gibi el sanatları ürünleri ile turistik eşyalar bulunabilir. Nemrut’taki turistik tesilerde satılan Nemrut heykelleri, hediyelik olarak alınabilecek eşyalardır. Yine bu tesislerde, yörenin tarihinin anlatıldığı çeşitli dillerdeki Nemrut rehber kitapları bulunabilir






YAPMADAN DÖNME







Nemrut Dağı’nı görmeden, güneşin doğuşunu ve batışını izlemeden,

Kommagene Uygarlığı eserlerini görmeden,

Atatürk Barajı Kahta Sahilindeki lokantalardan balık yemeden,

Adıyaman Müzesini gezmeden,

Yörede dokunan halı, kilim, cicim ve heybe ve Nemrut heykelleri almadan

Dönmeyin.






NEMRUT






Kahta, Adıyaman, ve Malatya’da bulunan otel ve pansiyonlar konaklama için kullanılabilir. Yarısı Turizm Bakanlığından belgeli olmak üzere, bölgedeki konaklama kapasitesi 1000 yatağın üzerindedir







Nemrut’a ulaşmak için Adıyaman’ın Kahta ilçesine kadar şehirlerarası otobüslerle gelinebileceği gibi, Kahta’ya 15 km. mesafedeki Adıyaman Havaalanı da kullanılabilir. Alternatif olarak Kahta’ya 1,5-2,5 saat mesafelerdeki Şanlıurfa, Malatya ve Gazi Antep havaalanı da kullanılabilir. Kahta-Adıyaman arası 34 km.dir.






















Nemrut Dağı ve Kommagene eserlerini görmek için Adıyaman ve Kahta’daki otellerden rehberlik ve ulaşım hizmeti almak mümkündür. Gerektiğinde minibüs kiralanabilmektedir. Kahta’dan 43 km.dir.







Kâhta-Siverek arasında kalan Fırat Nehri üzerinden, düzenli olarak çalışan feribotla ulaşım sağlanmaktadır.



Kahta Otogar



Gülaras Turizm Tel

:(

+90-416)725 51 07




Kahta Petrol Tel



:(

+90-416)725 51 09



Adıyaman Ünal Tel:(+90-416)725 62 24




KARAKUŞ TÜMÜLÜSÜ-NEMRUT







Milli Parkın güneybatısında Adıyaman-Kahta girişinde bulunan, Kommagene Kralı II. Mithradates tarafından annesi İsas adına yaptırılan anıt mezar, sütun üzerindeki kartaldan dolayı Karakuş Tümülüsü olarak anılmaktadır. Doğu, batı ve güney yönlerde dörder sütun varken günümüze doğuda iki, batıda ve güneyde birer sütun kalmıştır. Doğu sütun üstünde aslan ve kartal heykel kalıntıları, batıdaki sütunun üstünde tokalaşma steli, yerde aslan heykel parçası vardır. Nemrut Dağı giriş noktası olarak belirlenen Karakuş Tümülüsü Milli Park Koruma alanı içersindedir.







Nemrut’un topografik haritası



Kahta, Adıyaman, ve Malatya’da bulunan otel ve pansiyonlar konaklama için kullanılabilir. Yarısı Turizm Bakanlığından belgeli olmak üzere, bölgedeki konaklama kapasitesi 1000 yatağın üzerindedir.

NEMRUT'A ULAŞIM



Nemrut’a ulaşmak için Adıyaman’ın Kahta ilçesine kadar şehirlerarası otobüslerle gelinebileceği gibi, Kahta’ya 15 km. mesafedeki Adıyaman Havaalanı da kullanılabilir. Alternatif olarak Kahta’ya 1,5-2,5 saat mesafelerdeki Şanlıurfa, Malatya ve Gazi Antep havaalanı da kullanılabilir. Kahta-Adıyaman arası 34 km.dir.



Nemrut Dağı ve Kommagene eserlerini görmek için Adıyaman ve Kahta’daki otellerden rehberlik ve ulaşım hizmeti almak mümkündür. Gerektiğinde minibüs kiralanabilmektedir. Kahta’dan 43 km.dir.



Kâhta-Siverek arasında kalan Fırat Nehri üzerinden, düzenli olarak çalışan feribotla ulaşım sağlanmaktadır.


CENDERE KÖPRÜSÜ-NEMRUT




Adıyaman’a 55 km. uzaklıkta ve Karakuş tümülüsünün kuzeydoğusundadır. Kahta çayının en çok daraldığı kesimde iki ana kaya üzerinde 92 iri kesme taştan yapılan bir büyük kemer ve doğu tarafındaki küçük bir tali kemerden oluşur. Samsat’ta karargah kuran XVI. Roma Lejyonu tarafından İ.S. 200′ün başında inşa edilen köprünün giriş ve çıkışlarında sütunlar bulunmaktadır. Köprü ve yapımı hakkında bilgiler içeren kitabelerden, köprünün Roma hükümdarı Septumus Severus’a ve Romalılar tarafından askerlerin anası olarak anılan eşi Julia Domna adına yaptırıldığı anlaşılmaktadır.



9 Nisan 2012 Pazartesi

AFYONKARAHİSAR


















AFYONKARAHİSAR




YÜZÖLÇÜMÜ: 14.230 km²



NÜFUS: 698.626(2011)



İL TRAFİK NO: 03




İLÇELER: Afyonkarahisar (merkez), Başmakçı, Bayat, Bolvadin, Çay, Çobanlar, Dazkırı, Dinar, Emirdağ, Evciler, Hocalar, İhsaniye, İscehisar, Kızılören, Sandıklı, Sincanlı, Şuhut, Sultandağı.




İLGİ ÇEKİCİ YERLER: Frig Kaya Anıt Mezarları, Afyonkarahisar Kalesi, Gazlıgöl ve Sandıklı Kaplıcaları, Ulucami, Gedik Ahmed Paşa Külliyesi, Arkeoloji Müzesi, Kocatepe ve Zafer Anıtları.




İl Kültür Müdürlüğü




Tel: (272) 213 76 00




Devlet Güzel Sanatlar Galerisi Müdürlüğü




AFYON

Tel: (0 272) 214 20 28

Faks: (0 272) 213 76 01



Müze



Afyon Müzesi



Adres: Kurtuluş Cad. Afyon

Tel: (272) 215 11 91




Örenyerleri



Metropolis – İhsaniye/Ayazin Köyü

Apemeia – Dinar/Merkez

Amorium – Emirdağ/Hisarköy




Önemli Günler



Mahalli Kutlama Günleri:



Hava Şehitleri Anma Günü

Merkez

15 Mayıs



Ali Çetinkaya’yı Anma Günü

Merkez

21 Şubat



Festivaller:



Güreş Festivali

Karadilli Kasabası, Şuhut

Mayıs Ayı İçinde



Kiraz Festivali

Dereçine Kasabası, Sultandağı

Haziran Ayı İçinde



Kavun Festivali

Fethibey Kasabası

22-29 Ağustos



Şenlikler:



Vişne Şenliği

Çay

Temmuz Ayı İçinde



Kaymak Şenliği

Bolvadin

Ağustos-Eylül Ayı İçinde



Dinar İlkbahar El Sanatları Sergisi

Dinar

Mayıs Haziran Ayı İçinde



Kurtuluş Günleri:



Afyon’un Kurtuluşu Zafer Haftası

Merkez

26-30 Ağustos



GENEL BİLGİLER



Afyon, Anadolu’da kuzeyi güneye, batıyı da doğuya bağlayan doğal bir düğüm noktası konumundadır. Zengin tarihi geçmişi olan kent bir turizm merkezi olma potansiyeli taşımaktadır.




ÖREN YERLERİ



İhsaniye Ayazini Kasabası (Metropolis): Afyon-Eskişehir karayolunun 27.km.den sağa doğru 4.7 km. gidilerek ulaşılan Ayazini kasabasının Frigler Dönemi’nden beri yerleşim yeri olarak kullanıldığı bilinmektedir. Roma ve Bizans Dönemleri’ne ait aile ve tek kişilik kaya mezar odaları, Bizans Dönemi’ne ait kiliseler ve kaya yerleşimleri arazinin elverişli olması nedeniyle oyularak yapılmış eserleridir. Aslanlı mezar odaları, sütunlu mezar odaları ile kayaya oyulmuş kilise ve şapeller bulunmaktadır.




İhsaniye Döğer Yerleşim Yeri: İhsaniye ilçesine 12 km. uzaklıktaki Döğer kasabası Frigler Döneminden beri yerleşim yeri olarak kullanılmıştır. Aslankaya, Kapıkaya I ve II, Tanrıça Kybele adına yapılmış açık hava tapınağı özelliğinde M.Ö.7.yüzyılda yapılmış kaya anıtları ile Asar ve Eski Döğer’de Frig yerleşim yerleri vardır. Roma ve Bizans Dönemi’ne ait kaya yerleşim ve mezar odaları ile kiliseler çevrede oldukça çok görülmektedir.

Synnada: Şuhut ilçe merkezinde bulunan kent, Roma ve Bizans dönemlerinde Frigya’nın başkenti olmuş büyük bir kenttir. Roma döneminde yarı özerk bir konuma ulaşmış olan kentte, imparator adına ve Hieropolis’le ortaklaşa, gümüş Cistophorus ve bronz sikkeler bastırılmıştır.


Apameia Kibotos Antik Kenti: Bugünkü Dinar ilçesinde bulunan kentin daha önceki adı Kelainai’dir. Roma döneminde Apameia Kibotos adını almıştır. Şehir M.Ö. 6. yüzyıldan itibaren önemli bir merkez olmuştur. Efes’ten sonra ikinci büyük kent olduğu bilinmektedir. Anıtsal yapıtlardan olan stadyum ve tiyatro kısmen özelliğini koruyarak kalmıştır. Efes’le birlikte bastırdığı bronz sikkeler de vardır. Yarı özerk olarak imparator adına sikkeler bastırmıştır.


Dokimaia Antik Kenti (İscehisar): İscehisar ilçe merkezinde, Makedonyalılar tarafından kurulmuş bir kenttir. Roma döneminde yarı özerk konumuyla, imparator adına bronz kent sikkeleri bastırılmıştır.


Yedi Kapı Kaya Yerleşim Yeri: Bolvadin-Emirdağ karayolu üzerinde, Bolvadin Kemerkaya kasabasının 3 km. kuzeyinde karayolunun 1 km. doğusunda yer almaktadır. Çalışmalar sırasında askeri garnizon veya idari binalar olabileceği tahmin edilen kayaya oyma kompleks yapı grubu ile halkın sığınak olarak kullandıkları yeraltı kentinin bir bölümü ortaya çıkarılmıştır. Geç Roma ve Erken Bizans Dönemi’ne tarihlenen yerleşimdeki çalışmalar devam etmektedir.



Pentapolis Kentleri



Bruzus: Sandıklı ilçesi Karasandıklı köyünde bulunan kent Pentapolis olarak adlandırılan beş kentten birisidir ve kentlerin kuzeyinde yer almaktadır.



Eucarpeia: Sandıklı ilçesi Emirhisar köyünde bulunan Pentapolis kentlerinden biridir.



Hierapolis: Sandıklı ilçesi, Koçhisar köyünde bulunan Pentapolis kentlerinden biridir. Aynı zamanda Phrygia Salutaris (Şifalı Frigya)’nın merkezidir. “Kutsal Kent” olarak adlandırılmıştır.



Otrus: Hocalar ilçesi Yanıkören köyünde kurulmuş Pentapolis kentlerinden biridir.



Stectorıum: Sandıklı ilçesi Menteş kasabasında kurulan Pentapolis kentlerinden biridir.



Ococleia: Şuhut ilçesi Karacaören köyünde bir kenttir. Roma Dönemi’nde yarı özerk konumuyla, imparator adına ve Bruzus kentiyle ortaklaşa bronz kent sikkeleri bastırmıştır.



Lysias: Şuhut ilçesi Arızlı köyünde bir kenttir.



Metropolis: Dinar ilçesi Tatarlı kasabasında kurulmuş, bir kenttir; Campus Metropolitanus veya Frig Metropolisi adıyla bilinir.



Cidyessus: Sincanlı ilçesi Küçükhöyük kasabasında Höyük mevkiindedir.



Prymnessus: Merkez ilçe Sülün köyünde Frigler tarafından kurulmuş büyük kentlerdendir. Afyon Arkeoloji Müzesinde bulunan devasa boyutlu Herkül heykelinin bulunduğu antik kenttir.


Sanaus: Dazkırı ilçesi Sarıkavak köyünde kurulmuş bulunan bir kenttir.



KALELER



Afyon Kalesi: Kalenin tarihi M.Ö.1350 yıllarına kadar inmektedir. Kale zirvesinde Ana Tanrıça Kybele’ye adanmış bir çok tapınma yerleri ile 4 adet büyük sarnıç (su çukurları) bulunmaktadır. Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubad zamanında kale komutanı Ulumar Bedrettin Gevhertaş tarafından onarılmış, ayrıca kaleye küçük bir mescid ile yanına saray yaptırılmıştır.




Sandıklı Kalesi: Germiyanoğulları Sultanı Yakup Bey tarafından yaptırılmış olan kale, Eski Tunç Çağı’ndan beri yerleşim yeri olmuş bir höyük üzerine inşa edilerek üç kat sur ile çevrilmiştir. Günümüze ulaşmış tek parçası, 8-10 metrelik sur duvarıdır.



İscehisar – Kırkinler ve Seydiler Kalesi: İscehisar ilçesi, Seydiler köyü içinde bulunan kale ile Afyon-Ankara karayolunun 32.km. de bulunan Kırkinler kayalığı; Bizans Çağı’nda yapılmış yerleşim yeri, kilise, şapel ve mezar olarak kullanılmış kaya kütleleri vardır.



Avdalas Kalesi: Afyon Gazlıgöl Kaplıcası’ndan 10 km. uzaklıktaki Ayazini köyündedir. Tüf kayaya oyulmuş çok katlı ve çok odalı sarnıçlı bir kaya kütlesi olup, yerleşim yeri olarak kullanılmıştır.



Bayramaliler Kalesi: İhsaniye ilçesinin Döğer beldesi ile Bayramaliler köyü arasındadır. Bizans döneminde yerleşim yeri olarak kullanılmıştır.



CAMİİLER



Ulu Cami: Camiikebir Caddesi’ndedir. Selçuklu Veziri Sahip Ata Fahrettin Ali’nin oğlu Afyon Sancak Beyi Nasredüddin Hasan tarafından 1273 yılında yaptırılmıştır. Minberi, Emirhaç Bey, süslemeleri ise Nakkaş Mahmut Oğlu Hacı Murat tarafından yapılmıştır. Doğu, kuzey ve batı yönlerinde üç kapısı vardır, minaresi tuğladandır ve 40 ahşap sütun ve başlık üzerine oturtulmuş, düz toprak damlıdır. 1341’de onarılmıştır.




İmaret Camii: 1472 yıllarında Fatih Sultan Mehmet’in vezirlerinden Gedik Ahmet Paşa tarafından Mimar Ayas Ağa’ya yaptırıldığı bilinmektedir ve Osmanlı döneminin en güzel eserlerinden biridir. Üzeri altı sütun üzerine sivri kemerli sekizgen kasnaklı bir kubbeyle örtülüdür. 1795’te onarımı yapılmıştır.




Mısri Camii: Akşemseddin’in halifelerinden Abdurrahim Karahisari adına Şahkancioğlu Evliya Kasım Paşa tarafından 1466 yılında yaptırılmıştır. Tek kubbeli mescit biçimindeyken, sonradan etrafı açık dört kubbeli cemaat bölgesi eklenerek camiye dönüştürülmüştür.



Ot Pazarı Camii: Tuzpazarı Caddesi’nde, sebze hali (bugünkü Belediye Çarşısı) bitişiğindedir. 1590’da Tellalzade Süleyman Çavuş yaptırmış, yıkılan minaresi 1958’de yenilenmiştir. Kesme taş ve kare planlı tek kubbelidir. Kuzeyde camla kaplı olan son cemaat yeri sonradan eklenmiş olup, üç sivri kemer üzerine üç kubbeyle örtülmüştür. Minaresi tek şerefelidir. Mihrabı sonradan yapılmış ve beyaz mermerle kaplıdır.



Yeni Cami: Çarşı içindedir. 1711 yılında Abdi Çavuş tarafından yaptırılmıştır. 1839 yılında onarılmış ve Yeni Cami adını almıştır. Medresesi günümüzde ilköğretim okulu olarak kullanılmaktadır.



Türbe Camii: 1710 yılında mevlevihane olarak kurulmuştur. 1844 yılında Abdülmecit’in ve 1905 yılında II. Abdülhamit’in emriyle onarılmıştır. Konya dergâhından sonra ikinci dergâh olarak kabul edilmektedir. Günümüzde cami olarak hizmet vermektedir.




Sandıklı Ulu Camii: Sandıklı ilçe merkezinde, çarşı içinde önce mescit iken sonradan camiye dönüştürülmüştür. Cami, Bahaddin Ömer Bin Alaaddin tarafından Mimar Aydemir’e 1379 yılında yaptırılmıştır. Kare planlı tek kubbeli minareli bir yapıdır. Daha sonra da son cemaat yeri eklenmiştir.




Sinan Paşa Camii: Sincanlı ilçesindedir. 1525 yılında Lala Sinan Paşa tarafından yaptırılmıştır. Bahçesinde Lala Sinan Paşa türbesi vardır.




Rüstem Paşa Camii: Bolvadin ilçesindedir. Sadrazam Rüstem Paşa 1500-1560 yıllarında Mimar Sinan’a yaptırmıştır.




KERVANSARAYLAR



İshaklı (Sahipata) Kervansarayı: Sultandağı ilçesinin İshaklı bölgesindedir. 1249 yılında II. İzzettin Keykavus’un vezirlerinden Sahipata Fahrettin Ali tarafından yaptırılmıştır. Kesme taştan yapılan kervansarayın avlusunun etrafında odalar ve ortasında köşk mescidi bulunmaktadır.




Döğer Kervansarayı: İhsaniye ilçesinin Döğer beldesindedir. 1434 yılında II. Murat tarafından yaptırılmıştır. Alt katında ahır, üst katında ise yolcu konaklama odaları bulunmaktadır.




Çay Kervansarayı: Çay ilçesinde bulunan yapı Selçuklu dönemi taş mimarisi örneklerindendir. Avlulu ve kapalı kervansaray tiplerindendir. Avlusu tahrip olmuş, yalnızca kışlık kapalı kısmı ayakta kalmıştır. Merkezde dört fil ayağı ve çevresinde on iki ayak üzerinde tonoz örtülü ışıklıklı, kale görünümlü, kâgir bir yapıdır.




Eğret Kervansarayı: Anıtkaya kasabasındadır. Selçuklu ve Osmanlı kervansaraylarına benzememektedir. Germiyanoğulları dönemi yapıtı olduğu tahmin edilmektedir



MAĞARALAR


Kurtini Mağarası: Sandıklı ilçesinden 34 km. uzaklıkta, Bökenin yurdu denilen bölgededir. 1700 m. yükseklikte orman içerisinde bulunan mağara tahminen 300 m. uzunluğundadır. Daha uzun olduğu tahmin edilen mağaranın tavanının göçmesiyle ikinci bölüme girilememiştir. Aynı bölgede Menteş kasabasına yakın bir mevkide Oktur Mağarası da bulunmaktadır.




Buzluk Mağarası: 2500 m’yi bulan Sultandağları’nın zirvesindeki mağara, yüzyıllardan beri sadece yaz sıcağında buz eritebilmektedir. Buzluk Mağarası, Sultandağı ilçesine bağlı Dereçine kasabasının güneyinde Sultandağları’nın 2519 m. ile en yüksek yeri olan kuzeybatı zirvelerinde yer alan bir doğa harikasıdır. Sadece yazın çıkılabilmektedir.




İnsuyu Mağarası: Bolvadin’e 7 km. uzaklıkta, Dipes köyü, Karakaya yöresindedir. İki kat ortalama onar metrekarelik odalar halindedir. Sarkıt ve dikitlerle dolu olan mağaradaki berrak ve tatlı suyun bazı akciğer hastalıklarına iyi geldiği söylenmektedir



KAPLICALAR



Önemli Kaplıcları Hüdai Termal Turizm Merkezi, Gazlıgöl Termal Turizm Merkezi ve Ömer ve Gecek Termal Turizm Merkezi’dir.


AKSARAY



















AKSARAY

YÜZÖLÇÜMÜ: 7.626 km²

NÜFUS: 378.823 (2011)

İL TRAFİK NO: 68

İLÇELER: Aksaray merkez,Ağaçören,Eskil, Gülağaç, Güzelyurt, Ortaköy, Sarıyahşi .


AKSARAY’IN İLÇELERİ


Ağaçören: Ağaçören ilçesi M.Ö. III ve VI y.y.'da Hititler zamanında yerleşim alanı olarak kullanılmış, daha sonra Bizanslılar zamanında Kapadokya sınırları içerisinde kalmıştır. Bu zamana ait belgeler ilçe sınırları içinde kalan Taşkale ve Kilise mevkilerinde ki kalıntılardan anlaşılmaktadır.


Eskil: Eskil, Tuz gölünün güneyinde Aksaray ili'ne 67 km. Konya ili'ne 115 km. uzaklıkta düz bir ova üzerinde kurulmuştur. Yüzölçümü 1601 km², nüfusu 22.212'dir. Eskil halkı genelde çifçilikle uğraşmakta olup, Buğday, arpa ve şekerpancarı yetiştirmektedir. Ortakuyu, Köşk, Çukuryurt,

Hacıeyvatlı (höyüklü), Mutlu, Culfa, Sarsak, Tosun yaylalarında höyükler mevcut olup, buralardan mimari eser döküntüleri, insan, ilah ve ilahe heykelleri kalıntıları çıkmaktadır. Bizanslılardan kalma tiyatro yeri kalıntıları günümüzde mevcuttur.


Gülağaç: Aşıklı Höyükte Mamasun Barajı nedeniyle yapılan kurtarma kazılarında yörede M.Ö. 8000 yıllarında insan topluluklarının yaşadığı tespit edilmiştir. Gülağaç'a bağlı Saratlı ve Camiliören köylerinde yeraltı şehirleri bulunur.


Güzelyurt: Günümüzde "Yüksek Kilise" olarak bilinen "Analipsis Tepesi" ve civarında çok miktarda işlenmiş obsidiyenden (volkanik cam) yapılmış taş baltalar ve seramik parçalarına rastlanması, burada "Kalkolitik Çağı" insanının yaşadığını göstermektedir.
Manastır Vadisi, Ihlara Vadisi, Analipsis Tepesi civarındaki "Peri Bacaları", Göreme ve Zelve gibi Kapadokya Bölgesi yüzey şekillerine iyi bir örnektir. Deniz seviyesinden 1485 m. yüksekliktedir. Burada tam bir yayla havası hüküm sürer.


Ortaköy: İlçede yapılan kazılarda elde edilen buluntular buraların Eski Tunç Çağı'na uzanan tarihini ortaya çıkarmıştır. Büyük Türk mutasavvıfı Yunus Emre'nin türbesi Ortaköy'ün Sarıkaraman kasabası yakınlarındaki Ziyaret Tepesindedir.





İl Kültür Müdürlüğü












Tel: (382) 213 08 82

Faks: (382) 213 09 42





Müze




Aksaray Müzesi Detaylı Bilgi

Adres: Zinciriye Mah. Aksaray

Tel: (382) 213 16 67

Faks: (382) 213 09 42





Örenyerleri




Acemhöyük – Merkez/Yeşilova

Aşıklıhöyük – Gülağaç/Kızılkaya

Belisırma – G.Yurt/Belisırma

Ihlara – G.Yurt/Ihlara

Manastır Vadisi – Güzelyurt

Nora – Merkez/Helvadere

Selime – G.Yurt/Selime





Önemli Günler



Mahalli Kutlama Günleri:




Uluslararası Kaynanalar Günü

Aksaray

15 Haziran





Festivaller:



Ihlara Kültür ve Turizm Festivali

Güzelyurt İlçesi Ihlara Kasabası

12-14 Haziran





Aksaray Kültür ve Turizm Festivali

Aksaray

3-5 Temmuz





Güzelyurt Festivali

Güzelyurt

24-26 Temmuz



Resim: Zinciriye Medresesi (1336)




AKSARAY COĞRAFYA BİLGİLERİ




Aksaray, kuzeyden Kırşehir, doğudan Nevşehir, güney doğudan Niğde, kuzey batıdan Ankara ve batı ve güneyden Konya illeri ile çevrilidir.





Türkiye’nin ikinci büyük gölü olan Tuz Gölünün güneydoğusunda yer alan Aksaray ilinin yeryüzü şekillerini, Hasan Dağı, Melendiz Dağları ve Ekecik Dağı gibi eski volkanik dağlar ile bu dağlardan püsküren lavların meydana getirdiği platolar ve ovalar oluşturmaktadır.




Aksaray İlinde İç Anadolu iklimi olan karasal iklim özellikleri görülmektedir. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ise soğuk ve genellikle karlı geçmektedir.




Hasandağı-Aksaray Kayak Merkezi




SPORTİF ETKİNLİKLER




Dağ-Doğa Yürüyüşü




Hasandağı dağcılık ve kış sporları yapmaya elverişlidir. Halen yerli ve yabancı dağcı gruplarının rağbet ettiği Hasandağı’nda. Klimatizm, orman içi dinlenme alanı ve yaylacılık ile dağ bisikleti, atlı tur gezintileri ve doğa yürüyüşü yapılmaktadır.




Olta Balıkçılığı




Mamasun, Hirfanlı ve Kültepe baraj göllerinde tatlı su levreğiyle aynalı sazan balıkları yetiştirilmektedir. Yine çok sayıda bulunan göletlerde levrek, sazan, alabalık ve yayın balığı yetiştirilmektedir. Melendiz dağlarından doğan ve Tuz Gölüne boşalan Uluırmak’ta çok sayıda mercan balığı bulunmaktadır. Mamasun Baraj Gölünde yetiştirilen tatlı su ıstakozu (kerevit) yurt dışına ihraç edilmektedir




ZİGA KAPLICALARI




İlimiz, Güzelyurt İlçesi Yaprakhisar Köyünde Ihlara Vadisinin yanı başında bulunan Ziga Kaplıcalarının sıcak suları birçok mineralin birleşiminden oluşmuş ve içerisinde bol miktarda kalsiyum ve sodyum ile klorür iyonu ve hidrokarbonat iyonu bulunmaktadır. 48 ºC sıcaklığında 150 lt/sn debisi olan mineral bakımından oldukça zengin banyo uygulamaları şeklinde romatizmal hastalıkların kronik dönemlerinde yardımcı/tamamlayıcı tedavisinde, helioterapi/UV ile birlikte kullanılarak kaşıntılı ve döküntülü deri hastalıklarının tedavisinde yardımcı/tamamlayıcı tedavi yöntemi olarak, ortopedik ve nörolojik rahatsızlıkların rehabilitasyonunda kullanılmaktadır. Anılan kaynak içme ve impalasyon kürlerinde de kullanılabilir nitelikte sıcak su elde edilmiştir.




Ihlara Vadisine hakim 39.000m² alanın içerisinde 6.030 m².si otel tesisi, 2.877m².si kür tesisinden oluşan toplam 8.907m²’lik kapalı alanı bulunan 350 yataklı, 5 yıldızlı termal tesis ve kür merkezi Yap-İşlet- Devret modeli ile Hitit İnş.A.Ş. ye tahsis edilmiş olup, tesisin yapım çalışmaları başlamıştır.




Ayrıca, 1 adet özel mülkiyet içerisinde 100 yataklı Apart termal tesis işletmeye açıktır.




İçinde bulunan katyon ve anyonların traverten oluşumuna uygun olması dolayısıyla birinci derece kaynak kullanım zonu içerisinde kalan bölgenin bir proje ile traverten alanı oluşturma çalışmaları başlatılmış olup, bölgenin doğal güzelliğine katkıda bulunacaktır.



AĞRI



















AĞRI






YÜZÖLÇÜMÜ: 11.376 km²

















NÜFUS: 555.479 (2011)









İL TRAFİK NO: 04






İLÇELER: Ağrı (merkez), Doğubeyazıt, Diyadin, Eleşkirt, Hamur, Patnos, Taşlıçay, Tutak.





İLGİ ÇEKİCİ YERLER: İshak Paşa Sarayı, Balık Gölü, Sinek Yaylası, Ağrı Dağı, Tendürek Dağı, Meteor Çukuru, Doğubeyazıt Kalesi, Yeraltı Kilisesi, Diyadin Kaplıcaları, Aznavurtepe (Urartu Tepesi).





İl Kültür Müdürlüğü




Tel: (472) 213 76 00-01

Faks: (472) 215 39 18





Örenyeri




İshakpaşa Sarayı – Doğu Beyazıt





Önemli Günler




Kurtuluş Günleri:




Doğu Beyazıt İlçesinin Kurtuluşu

Doğu Beyazıt

14 Nisan





Tutak İlçesinin Kurtuluşu

Tutak

14 Nisan





Patnos İlçesinin Kurtuluşu

Patnos

14 Nisan





Diyadin İlçesinin Kurtuluşu

Diyadin

14 Nisan





Taşlıçay İlçesinin Kurtuluşu

Taşlıçay

14 Nisan






Hamur İlçesinin Kurtuluşu

Hamur

14 Nisan






Ağrı İlinin Kurtuluşu

Cumhuriyet Caddesi (Merkez)

15 Nisan






Eleşkirt İlçesinin Kurtuluşu

Eleşkirt

16 Nisan





Şenlikler:





Aşıklar Bayramı

Merkez (Belediye Sineması)

1-3 Ocak






Halk Oyunları Gösterileri

Merkez (Halk Eğitim Salonu)

15 Ocak





Okullararası Halk Oyunları Yarışmaları

Merkez (Belediye Sineması, Halk Eğitim Salonu)

26-28 Ocak






Resim: İshak Paşa Sarayı (106-107)





GENEL BİLGİLER





1650 metre yüksekliğindeki bir yaylada yer alan Ağrı, ismini yanında heybetle görünen dağdan almaktadır. Türkiye’ye en tepeden bakabileceğiniz ve doğuya açılan kapısı Ağrı, tarih boyunca çok sayıda kavim ve medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Ağrı ili, yazın dağcılık ve doğa yürüyüşüne, kış mevsiminde kayak sporuna elverişli parkurlara sahip efsanevi dağı ile doğunun turizm merkezleri arasındadır






Nuh’un Gemisinin İzi



Türkiye-İran transit yoluna 3.5 km. uzaklıkta, Ağrı Dağı’nın güneyinde Telçeker ile Meşar köyleri arasında yer alan doğal bir anıttır. Bu anıt gemiye benzer bir siluettedir. Başta Amerikalı araştırmacı James Irwin olmak üzere birçok araştırmacı büyük tufandan sonra Nuh’un gemisinin buraya oturduğu yönündeki iddiaları araştırmak üzere kutsal geminin kalıntılarını bulmak için 1983 yılından itibaren çalışmalara girişmişlerdir. Kültür Bakanlığı gemi kütlesine benzeyen bu jeomorfolojik yapının “Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı” özelliği taşıması münasebetiyle 1987′de 3657 sayılı kararı ile burayı doğal SİT alanı ilan etmiştir





Mağaralar




Buz Mağarası: Küçük Ağrı Dağı eteğinin bittiği düzlükte bulunmaktadır. Doğubayazıt-Gürbulak transit yolunda Hallaç köyü yolu sapağına 3 km. mesafededir. Örneğine çok az rastlanılabilecek doğal bir anıt durumundaki mağara toprağın 15-20 m. derinliğinde yer almakta olup 100 m. uzunluğa ve 50 m. genişliğe sahiptir. Mağara içinde insan büyüklüğünde buzdan dikitler yer almakta ve bu dikitler ışık altında farklı renklere bürünmektedir.




Meya Mağaraları: Diyadin’e 15 km. uzaklıkta bulunan, kayaların insan eliyle oyularak barınma, ibadet ve diğer yaşamsal faaliyetlerin gerçekleştirilmesi amacına yönelik olarak yapılmış mağaralardır. Eski bir yerleşim merkezi olan bu mağaralar bütün olarak ele alındığında adeta bir anıt kent niteliğinde olup, değişik inanç ve kültürlerin izlerini taşımaktadırlar. Oldukça geniş olan mağaralarda kilise ve mezar kalıntıları ve su kanalı bulunmaktadır. Tokluca Kalesi’nden yer altına inen merdivenler aracılığı ile bu mağaranın bağlantısı olduğu düşünülmektedir.




Kaleler




Tokluca Kalesi: Diyadin ilçesine 19 km. mesafede bulunan Tokluca köyünün hemen arkasındaki tepe üzerinde bulunmaktadır. 100-150 m. uzunluğunda bütün bir kaya kütlesi gibi duran kale 2 m. uzunluk ve genişliğindeki taşlardan yapılmıştır. Kalenin üstünde yer alan 3 m. genişliğindeki bir giriş deliğinden 30 basamaklı merdivenle kale içindeki sahanlığa inilmektedir. Bu sahanlıktan üç ayrı yeraltı tüneline açılan giriş kapıları ve merdivenler bulunmaktadır. Bu tünellerden birine 70 basamaklı, diğerine de 350 basamaklı merdivenle inilmekte olup bu tünellerin Meya Mağaraları’na ulaşmakta kullanıldığı tahmin edilmektedir.




Kan Kalesi: Tutak ilçesinin 15 km. batısında eski adıyla “Kalekule” denilen Dönertaş köyü yakınlarında bulunmaktadır. Hangi tarihte ve kimler tarafından yaptırıldığı bilinmeyen kale “Kale-i Hum” adıyla da bilinmektedir.





Doğubayazıt Kalesi: Eski Beyazıt’ın kuzey doğusundaki Belleburç denilen yerde, kayalar üzerinde, Doğubayazıt’ın 5 km. doğusundadır.

Kaledeki Urartu mezarları ve antik çağlara ait kalıntılar, buranın antik kent olduğunu göstermektedir.

Kaleyi inşa edenler ya da yapım tarihi ile ilgili bir bilgi bulunmamaktadır.






Diyadin Kalesi: Diyadin ilçe merkezinde Murat Nehri kıyısındaki kayalıklarda kurulmuş olan kale, Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sine göre Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan’ın oğlu Ziyaüddin tarafından yaptırılmıştır. Gerçekte ise, kullanılan malzemeler ve yapılış tarzı, Urartular tarafından inşa edildiğini göstermektedir. Akkoyunlu, Karakoyunlu ve Osmanlılar döneminde onarım görmüştür.





Havaran Kalesi: Hamur ilçe merkezinde bulunmaktadır. Hamur Deresi’nin üzerindeki kayalıklara kurulmuştur. Dereden yüksekliği 100 m. civarındadır. Selçuklu dönemine ait olan kale içinde cami, kalebeyi konağı, deve hanları ile kaleden 400 m. uzaklıkta ve kaleden daha yüksek bir tepe üzerinde gözetleme kulesi bulunmaktadır.






Şoşik Kalesi: Hamur ilçesine 35 km. uzaklıkta bulunan Karlıca köyündeki sarp kayalıklar üzerine kurulmuş bir kaledir. Kalenin ne zaman ve kimler tarafından yaptırıldığı kesin olarak bilinmemekle beraber Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde kaleden “Azerbaycan Hükümdarı Ziyaüddin tarafından yaptırılmıştır” şeklinde bahsedilmektedir. Kale içerisinde ibadethane, hamam, gözetleme kulesi, zindanlar ile su kulesi bulunmaktadır. Kale Karakoyunlular zamanında tamir görmüştür.





Kız Kalesi: Şoşik Kalesi’nin 2 km. doğusundaki bir tepe üstünde yer alan kalenin Şoşik kalebeyinin kızı için yaptırıldığı rivayet edilmektedir.

Küpkıran (Harabe Göl) Kalesi: Ağrı il merkezinin 20 km. doğusunda yer alan Yukarı Küpkıran köyü ile Harabegöl köyü arasında bulunmaktadır. Büyük kesme taşlardan yapılmış mazgallı bir kaledir. Eski ve önemli bir yerleşim yeri olan Harabegöl köyünün depremler ve toprak kaymaları sonucunda batmasıyla oluşan çukura zamanla su dolması nedeniyle köyün yakınında bulanan kaleye bu ad verilmiştir.




Toprakkale: Eleşkirt ilçesinin 14 km. doğusunda Toprakkale köyünde bulunmaktadır. Urartulara ait olan kalenin tapınak ve yerleşim yerleri tamamen yok olmuş, günümüze ancak burç ve duvar kalıntıları kalmıştır.




Anzavur Kalesi: Patnos ilçesinin 2 km. kuzey batısındaki Anzavur Tepesinde bulunan kale, Urartu medeniyetine ait olup M.Ö. 8. yüzyılda yapılmıştır. Kalenin duvarları Urartu Kralı Menua, tapınak kısmı ise İşpuini tarafından inşa ettirilmiştir





Cami, Kümbet ve Kiliseler




Beyazıt Eski Camisi (Cami-i Gevher Digar): Beyazıt Kalesi’nin güney eteğinde Birinci Selim tarafından yaptırıldığı kabul edilen camidir. Caminin yer aldığı vadi yamacı düzeltilerek duvar örülmek suretiyle düz bir platform oluşturulmuş ve üzerine bina inşa edilmiştir. Kesme taştan inşa edilen cami 15×15 m. boyutlarında kare planlı ve tek kubbelidir. Yapıda kahverengi, sarı ve beyaz renkte taşlar karışık bir biçimde kullanılmıştır. Caminin giriş kapısı, beden duvarları, mihrabı, son cemaat yeri duvar payları, kubbeye geçiş sistemleri duvarlardaki kemerler, pencereler ve minare estetik bir sadelikte yapılmıştır.





Toprakkale Camisi: Toprakkale köyünde 1684 tarihinde Mirza Bin Adbi Paşa’nın yaptırdığı camidir. Höyüğün güney yamacındadır.





Sürmeli Mehmet Paşa Türbesi: Hamur ilçesi merkezinde olup, Osmanlı döneminde inşa edilmiştir. Beyaz, yumuşak taştan yapılan kümbetin duvarlarında iki sıralı kırmızı taştan kuşak mevcuttur.





Üç Kümbetler: Üç kümbetlerden birisi Patnos ilçesine 2 km. mesafede olan Ziyaret, ikincisi Süphan Dağı eteğindeki Taşkıran, üçüncüsü de Dedeli bucağının Acım köyündedir.





Hamur Kümbeti: Hamur ilçe merkezinin kuzeydoğusunda, Ağrı-Van yoluna 300 m. uzaklıktadır. Selçuklu kümbetlerinden ayrı bir mimari tarzda, altı (gövde kısmı) dikdörtgen, üstü balık sırtı biçimindedir. Kümbetin 18. yüzyılda İshak Paşa’nın torunlarından İbrahim Paşa tarafından yapıldığı söylenmektedir.





Karagöz Kilisesi: Tutak ilçesinin 26 km. batısındaki Dayıpınarı köyü yakınında kayalar oyulmak suretiyle yapılmış bir yeraltı kilisesidir.






Üç Kilise: E-23 karayolunun hemen güneyinde olan Taşlıcay ilçe merkezine 18 km. uzaklıktaki Taşteker köyündedir.





NE YENİR?





Ağrı yöresinde hayvancılığın büyük çapta olması nedeniyle hayvan ürünleri büyük miktarda kullanılmaktadır. Ağrı zengin bir mutfak kültürüne sahiptir. Saç kavurma en meşhur yemeğidir. Gosteberg buğulama, Abdigör köftesi, Hengel, haşıl, erişte, kuymak, kete, bişi, erdek, hasude, bulgur pilavı, yalancı köfte, ekmek aşı,lalanga, ayran aşı, halise,çiriş ketesi, murtuğa ve ağızyakan ve deveci çorbası gibi yöreye özgü yemekleri vardır.




NE ALINIR?


Ağrı’da küçükbaş hayvancılığın fazla yapılması nedeniyle halıcılık en önemli el sanatıdır. Bunun yanında kilim, kazak, keçe ve çorap gibi el sanatları da vardır.




YAPMADAN DÖNME




İshak Paşa Sarayı’nı görmeden,





Dağcılar için, Türkiye ve Avrupa’nın en yüksek dağı olan Ağrı Dağına çıkmadan, (izin almayı unutmayın)




Abdigör Köftesini tatmadan,




Kış ayları için bir kaç çift tiftik eldiven ve çorap almadan …




Dönmeyin





AĞRI DAĞI




Doğubayazıt ovasının kuzeydoğusunda yükselen ve 5165 metreyle sadece Türkiye’nin değil, aynı zamanda Avrupa’nın en yüksek zirvesi olan Ağrı dağı, ülkemizin dağ turizmi bakımından en yüksek potansiyeline sahip volkanik dağlarından biridir.




Ağrı dağı, dağcılık sporuyla ilgilenenlerin aradığı bütün özelliklere sahiptir. Amatör dağcıların rahatlıkla çıkabileceği kolay güzergahları olduğu gibi, profesyonel dağcıların aradığı tırmanılması zor tarafları da bulunmaktadır. Tırmanış mesafesinin yüksek olması ve çıkışın başladığı yere kadar motorlu araçlarla gidilebilmesi de önemli bir avantajdır.




Yüzyıllardır gezginlerin, bilginlerin ve kavimlerin dikkatini çeken Ağrı dağı ülkemizde ve dünyada türkülere, efsanelere, araştırma ve mitolojiye en çok konu olan dağdır. Nitekim Nuh tufanı öncesinde, Hz. Nuh ve beraberindekilerin bindiği geminin, sular çekilince bu dağda karaya oturduğu asırlardır söylenegelmiştir.




Ağrı dağının bir diğer özelliği ise kaidesinin oturduğu ovadan bakıldığında, yekpare bir kitle halinde birden yükselivermesidir. Himalaya ve Ant gibi yüksek dağlarda bu yükselme aşama aşama olduğu için Ağrı dağının bu görkeminden yoksundurlar.







İşte bu gizemli ve heybetli dağa ulaşmak için Doğubayazıt sadece en önemli eşik değil, aynı zamanda en büyük olanaktır. Çünkü asırlardır bir çok gezginin uğrak yeri olan belde, dağ turizmi açısından uzun yılların donanımı ve deneyimine sahiptir.




BEYAZIT METEOR ÇUKURU




Doğubayazıt’ ın 35 Km. doğusunda İran sınırına 2 Km. uzaklıkta kolayca ulaşılabilen bir yerdedir. 1892 yılında düşen gök taşının meydana getirdiği bir çukurdur. Dünyada büyüklük ve derinlik itibariyle Alaska’dakinden sonra ikinci büyük meteor çukurudur. Genişliği 35 m. Derinliği 60 m.dir.




Doğubayazıt’ ın kuzey doğusunda Küçük Ağrı dağının eteklerinin bittiği düzlükte bulunmaktadır. Örneğine çok az rastlanabilecek doğal bir anıt niteliğindedir. Mağara toprağın 7-8 metre altında yer almaktadır. 100 metre uzunluğu ve 50 metre genişliğindeki mağara içinde bir limon büyüklüğünden insan büyüklüğüne kadar, buzdan birçok sarkıt ve dikitler bulunmaktadır.




Işık tutulduğunda kristal gibi parlayan ve renkten renge giren buz parçalan seyredenleri hayretler içinde bırakmaktadır. Mağaranın en önemli özelliklerinden biri de yazın soğuk, kışın sıcak olmasıdır. Mağaranın kapısında sürekli sıcak ve soğuk hava akımları bulunur.





BUZ MAĞARASI




Doğubayazıt’ ın kuzey doğusunda Küçük Ağrı dağının eteklerinin bittiği düzlükte bulunmaktadır. Örneğine çok az rastlanabilecek doğal bir anıt niteliğindedir. Mağara toprağın 7-8 metre altında yer almaktadır. 100 metre uzunluğu ve 50 metre genişliğindeki mağara içinde bir limon büyüklüğünden insan büyüklüğüne kadar, buzdan birçok sarkıt ve dikitler bulunmaktadır.




Işık tutulduğunda kristal gibi parlayan ve renkten renge giren buz parçalan seyredenleri hayretler içinde bırakmaktadır. Mağaranın en önemli özelliklerinden biri de yazın soğuk, kışın sıcak olmasıdır. Mağaranın kapısında sürekli sıcak ve soğuk hava akımları bulunur.






DOĞUBEYAZIT BALIK GÖLÜ




Doğubayazıt’ ın 60 Km. Kuzeybatısında yer alır. 2241 metre rakımıyla Türkiye’nin en yüksek göllerinden biridir. Çevresindeki dağlardan gelen küçük dereler, kıyıdaki pınarlar ve yeraltı sularıyla beslenir.




Gölün kuzey tarafında, üzerinde tarihi kalıntılar da bulunan 4 dekar büyüklüğünde bir ada bulunmaktadır. Bu ada üzerinde kuluçkaya yatan kadife ördek popülasyonuyla göl, Türkiye’nin en önemli 100 kuş alanından biri olarak kabul edilir. Ancak balık gölünün bölgedeki asıl ünü yetiştirdiği kırmızı benekli alabalıktan kaynaklanır. Fakat tamamen doğal bir ortamda yetişen bu balığın sofralara gelişi o kadar kolay olmamaktadır. Çünkü göl kış aylarında metrelerce kalınlıkta buz tabakasıyla kaplanır. Balıkçılar işte bu kalın buzda açtıkları deliklerden balık avlayabilirler.






DOĞUBEYAZIT'A ULAŞIM




Karayolu: Doğubayazıt, Türkiye-İran transit yolu üzerinde yer aldığı için karayoluyla buraya ulaşmak oldukça kolaydır. İlçede faaliyet gösteren üç otobüs firması Ankara, İstanbul, İzmir, Erzurum, Ağrı, Van, Iğdır ve diğer önemli merkezlere düzenli seferler yapmaktadır.





Havayolu: Ayrıca tarifeli uçuşlarla Ağrı, Van ve Erzurum’a gelindiği takdirde, buralardan Doğubayazıt’a karayoluyla hemen hemen günün her saatinde ulaşmak mümkündür.



AMASYA




















AMASYA






YÜZÖLÇÜMÜ: 5.690 km²






NÜFUS: 323.079 (2011)






İL TRAFİK NO: 05






İLÇELER: Amasya (merkez), Göynücek, Gümüşhacıköy, Hamamözü, Merzifon, Suluova, Taşova.






İLGİ ÇEKİCİ YERLER: Amasya Kalesi, Kaya Mezarları, Gökmedrese Külliyesi, Torumtay Türbesi, Burmalı Minare Camisi, Sultan Mesud Türbesi, Bimarhane, Büyükağa ve Küçükağa Medreseleri, Yörgüç Paşa Camisi, Mehmed Paşa Camisi, Sultan Beyazıd Camisi, Beyazıd Kütüphanesi, Borabay Gölü, Çakallar ve Karakaya Mesireleri.











İl Kültür Müdürlüğü






Tel: (358) 218 29 80

Faks: (358) 218 72 59






Devlet Güzel Sanatlar Galerisi Müdürlüğü






Hazeranler Konağı

05100 – AMASYA

Tel: (0 358) 218 18 69

Faks: (0 358) 218 72 59






Müze






Amasya Müzesi






Adres: Atatürk Cad. Amasya

Tel: (358) 218 69 57






Hazeranlar Konağı Etnografya Müzesi






Alpaslan Müzesi






Örenyeri






Kral Kaya Mezarları – Merkez






Önemli Günler






Mahalli Kurtuluş Günleri:






Bayrak Koşusu

Amasya

13-14 Mayıs






12 Haziran Atatürk Kültür ve Sanat Haftası

Amasya

12-22 Haziran






Amasya Mülakatı

Amasya

20-22 Ekim






Festivalleri:






Bamya Festivali

Taşova

3-5 Ekim






Panayırları:






Kurtuluş Panayırı

Suluova

1 Eylül






Hıdrellez Kültür Bahar Bayramı

Amasya

6 Mayıs






Resim: Amasya Şifahanesi (1308-1309)











GENEL BİLGİLER






Orta Karadeniz’de, Yeşilırmak vadisi Harşena Dağı eteklerine kurulan Amasya, 7 bin yılın üzerindeki eski tarihi boyunca krallık başkentliği yapmış, bilim adamları, sanatkarlar, şairler yetiştirmiş, şehzadelerin eğitim gördüğü bir belde olmuştur.






Kurtuluş savaşının başlangıç temelleri de Amasya’da atılmıştır. Amasya, tarihi ve kültürel zenginlikleri yanı sıra, özellikle Yeşilırmak kıyısına yapılmış Yalıboyu evleri ile dikkat çekmektedir.

Dünyanın en güzel Misket elması, kirazı, şeftalisi ve bamyasının üretildiği, tarih ve doğanın birlikte bulunduğu ilginç bir antik kent görmek istiyorsanız sıcak kanlı ve misafirperver Amasya sizi bekliyor.






Konaklar






Hazeranlar Konağı : Yalı boyu evleri dizisindeki en güzel konak olan Hazeranlar Konağı Osmanlı döneminin en zarif sivil mimari örneklerinden birisidir. Konak Defterdar Hasan Talat Efendi tarafından kız kardeşi Hazeran Hanım adına 1872 yılında yaptırılmıştır. Diğer kapı Hatuniye Cami avlusu ile bağlantılıdır. Çift kanatlı selamlık kapısından alçak tavanlı bir mekana girilir. Dört köşede birer oda ve odaların arasında orta sofanın uzantıları eyvanlar yer alır. Batı eyvanlarını giriş kata bağlayan sade korkuluklu ahşap merdivenler işgal eder. Katlarda oturma ve yatak odaları, avlu, kahve odası, ocaklı oda, ebeveyn ve selamlık odaları ile hela sofa etrafında yer almaktadır.






Kaleler, Kaya Mezarları






Amasya Kalesi: Şehrin ve Yeşilırmağın kuzeyinde bulunan Harşane Dağı adlı dik kayalıklar üzerindedir. Kalenin Belkıs, Saray, Maydonos ve Meydan adlarına dört kapısı, kale içinde Cilanbolu adlı su kuyusu, sarnıç, zindan bulunmaktadır.

Kaleden 70 m. aşağıda Yeşilırmağa ve kral mezarlarına kadar uzanan M.Ö. III. yüzyıla ait merdivenli yer altı yolu, burç ve cami kalıntıları vardır.






Kral Kaya Mezarları: Amasya Kalesi eteklerinde düz bir duvar misali dikine uzanan kalker kayalara oyularak yapılmış olan 5 adet mezar, yapıları ve mevkileri itibariyle ilk bakışta dikkati çekmektedir.

Çevreleri oyularak ana blok kayadan tamamen ayrılmışlar ve kaya bloklarına merdivenlerle bağlanmışlardır.

Vadi içerisinde irili ufaklı toplam 18 adet kaya mezarı bulunmaktadır. Amasya’da doğan ünlü coğrafyacı Strabon’un (M.Ö. 63-M.S. 5) verdiği bilgiye göre kaya mezarları Pontus krallarına aittir.






Aynalı Mağara (Kaya Mezarı): Çevre yolunun Samsun güzergahından sağa ayrılan Ziyaret beldesi yolu üzerinde, şehir merkezine yaklaşık üç kilometre uzaklıktadır. Kral Kaya Mezarlarının en iyi işlenmiş ve tamamlanmış olanıdır.

Tonoz kısmında 6′sı sağda, 6′sı solda olmak üzere 12 havari tasviri ile kuzey ve güney duvarlarında bir takım kadınlı erkekli figürler, doğu cephesinde ise İsa, Meryem ve Yoannes’ten oluşan bir kompozisyon bulunmaktadır.






Ferhat Su Kanalı: Kentin su ihtiyacını karşılamak için Helenistik dönemde yapılmış olan su kanalı yaklaşık 75 cm. genişliğinde 18 km. uzunluğundadır. Terazi sistemine göre kanallar oyularak, tünel açılarak bazı yerlerinde duvarlar örülerek inşa edilmiştir.






Medreseler






Bimarhane (Darüşşifa): İlhanlı döneminden günümüze ulaşan tek eserdir. İlhanlı Hükümdarı Sultan Mehmet Olcaytu ve hanımı Ilduz Hatun adına 1308 yılında yaptırılmıştır. Yapının özellikle ön cephesi sanat bakımından değerlidir. Sadece Amasya Bimarhanesine mahsus bir özellik olan kapı kilit taşında diz çökmüş vaziyette insan kabartması mevcuttur. Sultan II. Bayezid Külliyesi:Sultan II. Bayezid adına 1485-86 yılında yaptırılan külliye; cami, medrese, imaret türbe ve şadırvandan oluşmaktadır. Her iki minare hizasında bulunan yaşlı çınar ağaçlarının külliye ile yaşıt olduğu tahmin edilmektedir.








Haliliye Medresesi:
Gümüşhacıköy İlçesi Gümüş Beldesi merkezinde bulunan eser, Çelebi Sultan Mehmed’in Beylerbeyi Halil Paşa tarafından 1413 de yaptırılmıştır. Kare planlı kapalı avlulu bir medresedir.






Kapı Ağa Medresesi:Sultan II. Bayezid’in Kapı Ağası Hüseyin Ağa tarafından 1488 yılında yaptırılmıştır. Ön Asya ve Selçuklu mezar anıtlarında görülen sekizgen plan şeması fonksiyon itibariyle ilk defa bu medresede tatbik edilmiştir.






Diğer Medreseler;






- Gökmedrese 1267)

- Çelebi Mehmed Medresesi (1415) Merzifon

- Büyük Ağa Medresesi (1488)

- Küçük Ağa Medresesi (1463- 1464)

- Hakala Yolpınar Köyü Kasım Bey Medresesi (1463- 1464)






Camiler






Burmalı Minare Cami, Gökmedrese Cami görülmeye değerdir.Amasya’nın diğer önemli camileri Gümüşlü Cami, Bayezid Paşa Cami, Yörgüç Paşa Cami, Sofular Abdullah Paşa Cami,Şirvanlı (Azeriler) Cami, Abide Hatun Cami ve Halifet Gazi Kümbetidir. Amasya Camileri






Gök Medrese Cami (Merkez)






Selçuklu valilerinden Torumtay’ın (1267) Amasya’da yaptırdığı

kabul edilen Gökmedrese Cami, belirli şekilde derinliğine uzanan, kubbe ve tonozlarla örtülü, üç nefli bir yapıdır. Kesme taş mimarisi, olgun nispetleri ve sade süslemeleriyle ağırbaşlı ciddi bir üsluptadır. Caminin çok uzun olan giriş bölümü medrese olarak kullanılmıştır.



Burmalı Minare Cami (Merkez)






Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında Vezir Ferruh ve kardeşi Haznedar Yusuf tarafından 1237-1247 yıllarında yaptırılmıştır. Girişin sol tarafındaki cepheye bitişik sekizgen biçimli klasik Selçuklu kümbeti ve sonradan eklenmiş burmalı minaresi caminin belirgin özelliklerindendir. Sultan II. Bayezıt Külliyesi (Merkez)

Sultan II. Bayezıt adına 1485-86 yılında yaptırılan külliye; cami, medrese, imaret türbe ve şadırvandan oluşmaktadır.

XV. yüzyılın son çeyreğinde yapılan, yan mekanlı (L planlı) cami mimarisinin gelişmiş son örneğidir. Caminin iki minaresi vardır. Batıda medrese, doğuda imaret ve konukevi vardır. Her iki minare hizasında bulunan yaşlı çınar ağaçlarının külliye ile yaşıt olduğu tahmin edilmektedir.











Diğer Camiler;






- Fethiye Camii (Bizans- Danişmend 11. Yy.)

- Gümüşlü Camii (1326)

- Saraçhane Camii (1372)

- Çilehane Camii (1413)

- Medreseönü Camii (1427) Merzifon (II. Murad Camii)

- Yörgüç Camii (1428)

- Yörgüç Rüstem Paşa Camii (1429) Gümüş

- Hızırpaşa Camii (1466)

- Kilari Süleyman Ağa Camii (1489)

- II. Bayezid Külliyesi (1486)

- Mehmet Paşa Camii (1486)

- Şamlar Ayas Ağa Camii (1495)

- Sofular Abdullah Paşa Camii (1502)

- Hatuniye Camii (1510)

- Pir Mehmet Çelebi Camii (15. Yy.)

- Temenna Mescidi (1567)

- Sofular Camii (15- 16. Yy.) Merzifon

- Bozacı Camii (16- 17. Yy.) Merzifon

- Merzifonlu Kara Mustafa Paşa C. (1666)

- Darphane Camii (18. Yy.) Gümüş

- Maden Camii (1800) Gümüş

- Azeriler Camii (1876- 1895)






Ahşap Camiler






- Abide Hatun Camii (1680)

- Eyüp Çelebi Camii (1725) Merzifon

- Hacı Hasan Camii (1714) Merzifon

- Çay Camii(1774)

- Eski Kışlacık Köyü Camii (1865)

- Aşağı Baraklı Camii (1870)

- Kaleköy Camii (1870)

- Yukarı Baraklı Camii (1875)

- Ziyaret Camii (19. Yy.)

- Şıhlar Köyü Camii (1924)

- Eliktekke Köyü Camii (1928)

- Müftü Camii (20. Yy.) Gümüşhacıköy

- Kızılca İstasyon Camii (1956)






Han, Hamam ve Çarşılar






Ezine Han : Amasya – Tokat Karayolunun 35. km.sinde bulunan Ezinepazar beldesi içerisinde yolun sol yanındadır. Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubad’ın hanımı Mahperi Hatun tarafından yaptırılmıştır.

Taşhan: Merzifon ilçesinde, 17. yüzyıl mimarı üslubunda dikdörtgen planla yapılmıştır.

Bedesten : Merzifon ilçesinde, dikdörtgen planlı, kubbeli dış cephelerde dükkanlarla çevrilidir.

Eski Hamam: Merzifon ilçesindedir. Kitabesine göre 1678 yılında yaptırılmıştır.











Diğer Hamamlar;






- Karsavul Hamamı (Roma)

- Yıldız Hamamı (13. Yy.)

- Arkut Bey Hamamı (13. Yy.)

- Çifte Hamam- Merzifon (1388)

- Hızırpaşa Hamamı (15. Yy.)

- Mustafa Bey Hamamı (1436)

- Kumacık Hamamı (15. Yy.)

- Çukur Hamamı (15. Yy.)

- Sinan Paşa Hamamı- Uluköy (15. Yy.)

- Kızlar Sarayı Hamamı (15. Yy.)

- Gediksaray Hamamı (15. Yy.)

- Ziyaret Hamamı (15. Yy.)

- Çayüstü Köyü Hamamı- Suluova (15. Yy.)

- Maarif Hamamı- Merzifon (16. Yy.)

- Maarif Hamamı- G. Hacıköy (16. Yy.)

- Paşa Hamamı- Merzifon (1677)

- Tuz Pazarı Hamamı- Merzifon (1677)

- Ekin Pazarı Hamamı- G. Hacıköy (1658)

- Eski Hamam- Gümüş (19. Yy.)






Kaplıcalar






Terziköy Kaplıcası ilin önemli kaplıcasıdır. Gözlek Kaplıcası, Hamamözü (Arkut Bey) Kaplıcası ve Ilısu Kaplıcası diğer kaplıcalarıdır.






Terziköy Kaplıcası

Yeri : Amasya’nın güneyinde belediye ve mücavir saha dışındadır.






Ulaşım : Amasya il merkezine 30 km. uzaklıktadır






Suyun Isısı : 37oC






PH Değeri : 6,6






Özellikleri : Bikarbonatlı, Kalsiyumlu, kısmen Karbondioksitli bir bileşime sahiptir.






Yararlanma Şekilleri : İçme ve banyo kürleri






Tedavi Ettiği Hastalıklar : Romatizma, mide ve bağırsak, böbrek ve idrar yolları, beslenme bozukluğu gibi hastalıklarda olumlu etki yapar.






Konaklama :90 yataklı bir motel tesisi mevcuttur






NE YENİR?






Amasya tarihi, köklü bir kültür düzeyi yanında ekolojik yapısı itibariyle zengin bir bitki örtüsüne, dolayısıyla da zengin mutfak kültürüne sahiptir. Yöreye özgün yemekler arasında, çatal çorba, cırıkda-cızlak (akıtma), helle çorbası, ekmekaşı (papara), kesme ibik çorbası, toyga çorbası, cilbir, bakla dolması, hengel (kıymasız mantı), pancar (pastırmalı), kabak kabuklu pilav, sirkeli ciğer, yuka tatlısı (yufka patlıcanlı pilav tatlısı), gömlek kadayıfı, halbur tatlısı, zerdali gallesi, vişneli ekmek (Amasya çöreği), sini su böreği (Amasya usulü) ve Yakasal böreği sayılabilir.






NE ALINIR?






Amasya’dan El askısı yazma, yemeni, ev yapımı kuşburnu ezmesi, pirinç ve elma alınması önerilir.











YAPMADAN DÖNME






Amasya Müzesinin Mumyalar bölümünü ve Hitit Tanrı Heykelini (Teşup) görmeden,

Yeşilırmak Yalıboyu’nda Amasya Evlerini gezmeden,

Kral Kaya Mezarlarını ziyaret etmeden,

II. Bayezid Külliyesi, Bimarhaneyi gezmeden,

Borabay gölünü görmeden,

Amasya Misket elması yemeden,

…Dönmeyin











ŞEHZADELER ŞEHRİ
































Tarihle Doğan Kent






Arkeolojik bulgulara göre Amasya’nın 7500 yıl öncesine (M.Ö. 5500) kadar uzanan bir geçmişi vardır. O dönemden itibaren Hititlerden Perslere, Romalılardan Osmanlılara kadar çok farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır






ŞEHZADELER ŞEHRİ






Amasya, dünya tarihinde önemli roller oynamış Osmanlı padişahlarının adeta bir “staj yeri”dir. Fatih Sultan Mehmet, Yıldırım Bayezid, II. Bayezid şehzadeliklerini Amasya’da yaptıktan sonra padişah olmuşlardır. 12 Şehzadeye ev sahipliği yapan Amasya’ya bu nedenle “Şehzadeler Şehri” de denmektedir.




































MUTLAKA GÖRÜLMESİ GEREKEN YERLER!






Amasya Evleri (19. yy)

Osmanlı sivil mimarisinin en güzel örneklerinden Amasya evleri kendilerine has özellikleriyle dünya çapında bir ün kazanmışlardır.






Amasya Kalesi (M.Ö. 3200)

İlk olarak Erken Tunç Çağı’nda yapılan Amasya Kalesi, daha sonra Hititlerden Osmanlılara kadar bir çok medeniyet tarafından elden geçirilmiştir.






Kral Kaya Mezarları (M.Ö. 2. yy)

Pontus krallarının yeniden doğacaklarına

inandıkları için, vücutlarını korumak amacıyla dağa oydurdukları mezarlar






Darüşşifa (1308)

Dünya’da ilk defa akıl hastalarının

müzik ve su sesiyle tedavi edildiği Darüşşifa İlhanlı Hükümdarı tarafından yaptırılmıştır.






II. Bayezid Külliyesi (1482-86) Amasya valisi Şehzade Ahmed gözetiminde, 1482-1486 yılları arasında, babası II. Bayezid adına yaptırılmıştır. Cami, medrese, imaret, şadırvan ve çeşmeden meydana gelmektedir.






Hazeranlar Konağı

(1865) Ziya Paşa’nın Amasya Mutasarrıflığı sırasında Hasan Talat Bey tarafından yaptırılmıştır. Günümüzde etnografik eserlerin sergilendiği

bir “Müze-Ev”dir






Gökmedrese (1267)

Dönemin Amasya valisi tarafından yaptırılmıştır. Türbenin üzerindeki turkuaz rengi, mavi çini ve sırlı tuğlalarından dolayı “Gökmedrese” adını almıştır






Kapı Ağası Medresesi (1488)

ve Bedesten (1483)

Kapı Ağası Medresesi, 1488 yılında Kapı Ağası Hüseyin Ağa tarafından yaptırılmıştır. Plan şeması olarak Türk mimarisinden önemli bir yer tutar.






Borabay Gölü

İl merkezine 65 km ve Taşova ilçesine 15 km mesafededir. Gölde kayık ile tur atılabilir ve etrafında yürüyüş yapılabilir. Ayrıca kamp yapmaya uygun bölümleri vardır.






Aynalı Mağara

Amasya vadisinde yer alan mağaralardan en önemlisi ve en ünlüsüdür. Mezar olarak değil de yerleşim ve ibadet amacıyla oyulmuş olması muhtemeldir