9 Nisan 2012 Pazartesi

BATMAN

















BATMAN









YÜZÖLÇÜMÜ: 4.654 km²









NÜFUS: 524.499 (2011)





İL TRAFİK NO: 72





İLÇELER: Batman (merkez), Beşiri, Gercüş, Hasankeyf, Kozluk, Saso,Beşiri.





İLGİ ÇEKİCİ YERLER: Hasankeyf Köprüsü, Ulucami, Hızır Bey Camii, İmam Abdullah Zaviyesi, Malabadi Köprüsü, Kozluk (Hazo) Kalesi, İbrahim Bey Camii, Hallan Cemi Höyüğü, Hasankeyf Mağaraları, Hasankeyf Kanyonları, Hasankeyf’teki Yol Geçen Hanı, Hasankeyf Kalesi, Hasankeyf’teki 12 Mihraplı Mağara Mescidi, Mağara Kilisesi, Büyük Saray, Küçük Saray, 240 Basamaklı Kaya Merdiveni ile Kaleye Çıkan Gizli Yollar, Tarihi Su Yolları, Zeynel Bey Kümbeti, Koç Camii, Çiftyolu Minareler, Kale Kapıları, Sır Kapısı, Arkeolojik Kazı Alanları, Salahiye Bahçesi ve Şelalesi.









İl Kültür Müdürlüğü





Tel: (488) 213 90 84 – 213 21 06

Faks: (488) 213 90 83





Kültür Merkezleri





Tiyatro, konferans ve toplantılara yönelik 300 kişilik Salon

160 m²’lik Galeri ve Sergi Salonu

300 m²’lik Çocuk ve Yetişkinler Kütüphanesi

4 adet Sanat İşliği





Yazışma Adresi: Ziya Gökalp Cad. 1712 Sok.

No: 10 – 72060 Batman

Tel: (488) 213 30 21





Örenyerleri





Hasankeyf İlçesi Örenerleri

Hallan Çemi Höyüğü, Karatepe

Hırbı Lalo Höyüğü, Köyü Kozlu İlçesi

Neolitik-Hisar Köyü Gercüş





Önemli Günler





Batman’ın İl Oluşu

16 Mayıs





Hasankeyf-İmam Abdullahi Anma Haftası

Haziran Ayının ilk Haftası





Beşiri-Şeh Halil ve Zilanlıları Anma Günü

Mayıs Ayının Son Haftasının Perşembe günü





Nevruz Bayramı

21 Mart





Mahalli Düğünler

Ağustos-Eylül-Ekim Ayları





Gercüş-Seyit Bilali Anma Günleri

Vergili Köyü

Eylül Ayının ilk Haftası





Gezinti ve Şenlikler





Sosan İlçesi Meleto Yaylası Şenlikleri





Kır Gezintileri





Seyranlar





Helks Yaylası Şenlikleri

Kelha Rebeta Yöresi Gezintileri

Nisan-Mayıs Ayları





Resim: Batman Çayı Üzerinde Malabadi Köprüsü (1147)









GENEL BİLGİLER





Dicle’nin aktığı topraklarda zengin tarihi geçmişi koruyan Batman ve antik kenti Hasankeyf, bini aşkın mağaralarıyla, tarihsel anıtlarıyla bir doğa harikasıdır.





Av Turizmi





Kentte en çok avlanan hayvanlar tavşan, keklik, bıldırcın, toykuşu, tahtalı güvercin, yabani ördek, kaz, su samuru, sansar, porsuktur. Bunların dışında Raman dağında dağ koyunu, Kozluk-Sason ilçelerinde dağ keçisi bulunmaktadır





NE YENİR





Bol yağlı et yemekleri, hamur işleri, yöreye özgün çorbalar, tiftik kıçıl denilen ve çamurdan yapılmış ocaklarda pişirilen tandır ekmeği ve taş ekmeği Hevranın tadına doyum olmaz.








NE ALINIR?





Dokumacılık, parlak ipek sim işlemeli kumaşlar, oya, dantel ve kanaviçe işlemeleri, yün patik, çeşit çeşit renklerde yöreye özgü motifli yün çorap çoraplar yöreden alınabilecek hediyelik eşyalardır.









HASANKEYF





Hasankeyf Batman il merkezine 37 km. uzaklıkta tarihi bir yerleşim birimidir. Kuzeyinde uzanan Raman sıra dağları ile güneyinde yer alan sıra dağlar arasındaki vadi içerisinde akan Dicle nehri kenarında

yer almaktadır.





1926 yılında Gercüş ilçesine Bucak olarak bağlanan Hasankeyf, Batman’ın il olmasıyla 18 Mayıs 1990 tarihinde ilçe olarak Batman’a bağlanmıştır. Sanayinin gelişmediği ilçeden göç olmaktadır.GAP kapsamında yapımı programlanan Ilısu barajı suları altında kalacağına ilişkin bilgiler 35 yıldan beri ilçeyi yatırımlardan mahrum bırakır olmuştur. 21 köyün bağlı olduğu Hasankeyf’te yaygın olan dokumacılık sanatı da yok olmak üzeredir.





Vadi içerisinde oluşan verimli tarım alanları sera işletmeciliği için oldukça elverişlidir. Tarıma elverişsiz

alanlarda, meralarda hayvancılık yapılmakta , kış mevsiminde göçerlerin kışlağı olan ilçe toprakları bölgede

süt ürünlerinin ucuz olmasını sağlar. Ayrıca Dicle nehrinde alabalık avcılığı yapılmaktadır.

İlçe merkezinde 4181, köylerde ise 7240 kişi yaşamaktadır.





HISN-KAYFA (HASANKEYF’İN) KISA TARİHÇESİ





Hısn-Kayfa, Dicle nehrinin güney sahilinde Diyarbakır’a su yolu ile 110, Cizre’ye 85 km. Uzaklıktadır. Hısn,

kale-hisar anlamındadır. Sonradan kısaltılarak Hısn-Kayfa olmuştur, Cumhuriyetin ilanından sonra Türkçe

fonotiğe uydurularak Hasankeyf şeklini almıştır.





Şehrin kimler tarafından kurulduğu kesinlikle bilinmemektedir. Sadece ilk çağda “CEFA” adını taşıdığı ve

bir Süryani Piskoposluğun merkezi olduğu bilinmektedir. İnşa edilidiği arazinin kolaylıkla işlenmeye

müsait olması yüzünden kasabanın çevresi mağaralarla doludur.





Hasankeyf İslam hakimiyetine girdikten sonra sırasıyla Abbasilerin, Hamdanilerin, Mervanilerin eline

geçmiştir. Türkler tarafından Hasankeyf’in fethi 1071 Malazgirt Meydan Muhaberesinden sonra olmuştur.





Selçuklu Sultanı Alparslan’ın komutanlarından Artuk oğlu Sökmen, 1101 yılında burada ilk Urartu beyliğini

kurmuştur. Tarihçiler bu devri HISN-KAYFA ARTUKLULARI olarak isimlendirmişlrdir. Hasankeyf önce

Artukoğullarına, sonra onların “AMİD” (Diyarbakır) ı fethetmeleri üzerine her iki ülkeye 130 sene

başkentlik etmiştir.Bu devlet 1231-32 yılında yıkılana kadar şehri imar etmişlerdir. O devirde halen

Dicle köprüsü, büyük ve küçük saray, kale kapıları ayakta kalan yapılardır. Artukluların burada para

bastıkları ele geçen sikkelerden anlaşılmaktadır. Bu gün Hasankeyf’te harap bir şekilde gördüğünüz

kıymetli eserlerden bir çoğu Artukoğuları zamanının hatırasıdır.





232 yılında Eyyubi Hükümdarı el-Melik, el-Kamil şehri zaptederek Artukoğulları hakimiyetine son verdi.

Kendisi de 30 sene kadar hükümdar olabildi. Artık büyük Moğol akın başlamıştır. 1301 yılında Moğollar bu

meşhur ve mamur şehri zaptederek yağma ve tahrip ettiler. Bu tahrip o derece ağır olduki, Hasankeyf

bir daha eski halini bulamadı. Eyyubiler Moğolların istilası sırasında onlara tabii olarak yine devam etmiştir.





Bu gün Hasankeyf’te ayakta olan Sultan Süleyman Camii, Kale (Ulu) Camii, Koç Camii, El-Rızk Camii, İmam

Abdullah Zaviyesi, Kızlar Camii bu devre ait yapılardır. Kısa bir zaman Akkoyunlu kakimiyetne (1461-1482)

girdi.





Bu gün Hasankeyf’te bulunan Zeynel Bey türbesi Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’ın oğlu Zeynel

Bey’e aittir. Akkoyunlulara ait Hasankeyf’teki tek eser budur. 1516 yılında tamamen olarak Osmanlı

hakimiyetine girdi. Osmanlılar, şehri kısmen harap olmuş ve eski önemini kaybetmiş halde buldular.





HASANKEYF’TEKİ TARİHİ ESERLER





KALE





Dicle nehri kenarında 100 metre yükseklikte yekpare kaya kütlesi üzerinde yer almaktadır. zamanında

Roma İmparatorluğunun en görkemli üslerinden biri olan kaleye 2 gizli ve 2 açık yol dışında ulaşmak

mümkün değildir. kesin tarihi bilinmemektedir.





KALE KAPILARI

Aslanlı kapı olarak bilinen birinci kapı 1986 yılında düşen bir kaya kütlesi nedeniyle tahrip oldu.

Halk arasında Yılanlı Kapı olarak anılan ikinci kapı ise Hasankeyf’in en önemli eserlerinden biridir.





KÜÇÜK SARAY

Eyyubiler tarafından yapılmıştır. Kuzeye bakan pencerenin üzerinde yer alan iki arslan figürü,

izolasyon amacıyla tavanda kullanılan küpçükler yapının dikkat çekici özelliklerindendir.





ULU CAMİ

Eyyubi döneminin en eski eseri olan Ulu Camii, 1325 yılında bir kilise kalıntısı üzerine inşa

edilmiştir. kitabelerin yanı sıra iç mekanda alçı süslemeler vardır. yakın geçmişte kubbeleri

çöken caminin avlusunda yüzlerce ton su kapasiteli sarnıç bulunmaktadır.





SU YOLLARI

Hasanleyf’te üç koldan su temin edilmiştir. Hasankeyf’in yaklaşık 10 km. kuzeydoğusunda bulunan Akyar

(Marvani) köyünden şehre kanallar vasıtası ile su taşınmıştır. Yine Hasankeyf’in kuzeyindeki Karaköy

(Reşşi) köyü istikametinde bulunan “Ziha” vadisinden şehre su taşınmıştır. Bunun dışında Birleşik kaplar

sistemi kullanılmıştır.









Diğer önemli eserler

El-Rızk Camii,

Büyük Saray,

Hasankeyf Köprüsü,

Sultan Süleyman Camiii,

Koç Camii,

İmam Abdullah Türbesi,

Zeynel Bey Türbesi,

Hamam, Mağaralar, Dicle Nehri,









HASANKEYF`TE YETİŞEN BİLGİNLER





1. Alaaddin Haskifi (1612-1677) Hanefi fıkhının temel eserlerinden olan “Dürrül Muhtarın ” yazarıdır.





2. Ebu Lutf Haskifi (…….-1455) Şafii mezhebi alimlerindendir. İsmi Muhammed b. Ali Mahsur b.

Zeynel-Arap el-Haskifi El Makdisi’dir. Fıkıh, şiir ve arap edebiyatı alanında ileri derecede bilgi sahibi olup

Kudüs’te vefat etmiştir.





3. El- Hatip El Haskifi. (1068-1158) Hasankeyf’te büyüdü. Bağdat’ ta edebiyat derslerini gördükten sonra

Şafii fıkhını öğrendi. Daha sonra Meya Farkin’e (Silvan) geldi ve orada müftü oldu. Aynı yerde vefat etti.





4. İbni Molla “Ahmet b. Muhammed Haskifi. (1531 – 1599) İbni Molla adı ile meşhurdur. Şafii alimidir.

Halep’e yerleşti. Pozitif bilimleri tahsil etti. Halep yakınlarında eşkiyalar tarafından şehit edildi





5. Ebul İz El Cezeri

Hasankeyf’te öğretim görevliliği ve mühendislik yapmıştır. Günümüz kompitürün babası. Sibernetik ve oto

kontrol biliminin kurucusu sayılan El Cezeri mekanik ve otomasyon alanında 50 projesi mevcuttur. Projeleri

III. Ahmet Kütüphanesinde orijinal eseri olan “Kitap El Hilye vel Marife vel Hendesede” bulmak mümkündür.





Robot, otomotik abdest alma makinası, emme basma tulumbaları, kandil saatleri ve müzik çalan sazlar

kendi eserleridir. Amerikan Bostan Üniversitesi eserini 1974 te ingilizceye tercüme etmiş, İTÜ Teknoloji

Enstitüsü de projelerini uluslar arası sergilerde tanıtmaktadır. Günümüz de Amerikan ve alman

Üniversiteleri El Cezeri’ nin mekanik biliminden faydalanmaktadır.





NASIL GİDİLİR





Genelde, kendisi ve çevresi çok zengin olan Mardin’de konaklamayı tercih edenler minibüs ile önce

Midyat sonra da Hasankeyf’e gitmeyi tercih etmektedirler.

Batman’dan ise yalnızca 30-40 km’lik bir mesafe olduğundan buradan da minibüs ile ulaşım son

derece kolaydır.





NEREDE KALINIR





Hasankeyf’te, ne yazık ki, kalacak yer imkanı neredeyse hiç yoktur. Batman ya da Mardin’deki konaklama

imkanlarından yararlanılıp, minibüslerle günü birlik ziyaretler yapmak genelde tercih edilmektedir. Ancak,

seven ve alışık olanlar için çadır kurararak kamp yapmak da pek ala mümkündür ve bunun için bazı

mağaralardan/oyuklardan yararlanmak dahi mümkündür.





NELER ALINIR





Hasankeyf’te halen 3-4 tane kadar kalmış dokuma tezgahlarında üretilen ve nadiren bulunabilen

‘Cav-Mebrum’ diye bilinen şeffaf kumaşı, çok zor ama, bulabilirseniz kaçırmayın. Bunun dışnda geleneksel

oya işleri, kilimler gerçekten almaya değer. Batman’da, hala şanslı iseniz, yöresel gümüş işlere bakmadan

geçmeyin. Mutlaka zevkinize uygun birşeyler bulacaksınız.





Ne Yenir ?





Son derece küçük olan Hasankeyf’te yöre yemekleri hamur işleri, bol yağlı et yemekleri ve yöreye özgü

hamur işleri yemek mümkündür. Yörenin taş ekmeği HEVRA’nın ise tadı bambaşkadır.





Yapmadan Ayrılma :





Buralara kadar gelmişken yalnızca Hasankeyf’le bırakma, Mardin’in eski sokak, çarşılarını, dini, tarihi ve

mimari eserlerini, Midyat’ın son derece sevimli mimari ve insanlarını, Cendere Köprüsünün heybetini

görmeden dönme. Hele hele meşhur Mardin mutfağının, badem şekerinin ve cevizli sucuğunun tadına

bakmadan oralara gitmiştim deme. Eh bir de MIRRA içtinmi bu gezinin tadı tamamlanmış olur.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder